Sanatçı ve Menajer ilişkisinin her zaman yazılı, imzalı olmasa bile uyulması gereken etik kuralları vardır…
Sanatçı’nın eğer bir menajeri var ise bir akraba işi bile olsa söz konusu, menajerin bilgisi dahilinde hareket etmeli.
Bizde maalesef; özellikle müzik dünyası menajeri sadece konser pazarlamacısından ibaret sanıyor.
Oysa menajer ağır bir sanatseverdir önce inanır, sonra benimser. Sanatçısı sahnedeyken kuliste oturan menajer değil pazarlamacıdır, menajer en çok kendi sever sanatçısını ve hiç bir performansını kaçırmak istemez.
Menajer yol haritası çizer, uzun saatlerce bazen günlerce düşünür, hayaller kurar, ilişkiler yürütür sanatçının sadece üretmek ile yetinmesi gerekirken , menajer aylar hatta yıllar sonrasını kurgular onun üzerinde..
Fakat sevgili sanatçı arkadaşım sen menajerin işine karışıp bir hamleyi kendin yapmaya kalktığında yaptığın bir aşçının saatlerce uğraştığı spesiyal hazırlığında mutfaktan geçerken tencereye öylesine bir kavanoz tuz, şeker katmaktan.
Bir Ressamın imza atma aşamasına geldiği anda odaya girip tablonun ortasına kafasına göre bir çizik atan çocuktan hiç bir farkın kalmıyor.
Sanatçı ve Menajer istişare etmeden, birlikte karar vermeden yola çıkılamaz…
Sanatçı seni kontrol edebilir.
Sen Konser pazarlamacını…