Ben hiç bir zaman öyle çok mutlu, huzurlu, sevgi pıtırcığı bir hayat geçirmedim hele çocukluğumun bayramlarından tek hatırladığım Adapazarı Tren İstasyonuna yakın Çark Mesire’si adlı parkta tren saatinin yaklaşması üzerine parkta oynayan kuzenlerimi çağırmaya gittiğimde , bir başka çocuğun salıncağının çarparak kafamı yarması.
Yani öyle aile ziyaretleri, akraba ilişkileri falan hep zayıf oldu. Ne teyzemin böreğini, ne halamın tatlısını, ne amcamın bayram harçlıklarını özlemiyorum anlayacağınız.
Ama yine de özlediğim şeyler var;
Bizim çocukluğumuzda bayramlar daha heyecanlıydı en azından arkadaşlarımız ile buluşmak, harçlıklarımızı birleştirerek istediğimiz şeyleri paylaşmak gibi şeyler vardı.
Sabahları Arı Maya, Barış Manço vardı ekranlarda.
Şimdi Kerimcan’ın kalça sallaması, Beachlerde en şık bikini kimde yarışı.
Yıllarca Saklanan tebrik kartlarını seçerdik heyecanla. Sonra E-kart ile başladık teknolojiye yenilmeye geldik toplu mesaj ile geçiştiren kutlamaya. Bayram harçlıkları bile sanal yollarla talep ediliyor.
Bayramlarda önce çekirdek aile, sonra akrabalar bir araya gelir büyük aile fotoğrafı çektirme imkanı olanlar (özendiğim ailelerden biliyorum da ) iki dirhem bir çekirdek hazırlanır özen ile fotoğraf karesi içerisindeki herkese birer kopyası yaptırılıp, çerçeveler yıllarca özenle saklanırdı. Şimdi; Sözde sevap işlemek için kesilen kurbanlıklarını parçalarken çekilen fotoğraflar sosyal medyalarda…
Gökhan KARADUMAN